Kuantum bilgisayarlar ile günümüzde kullanılan klasik aritmatiksel bilgisayarlar arasındaki temel fark, veriyi ele alma yöntemleridir.
Hesap Makinalarından ve AllInOne bilgisayarlar ve Garry Kasparov’u yendiği kabul edilen süper satranç bilgisayarı Deep Blue’ya kadar aşina olduğumuz tüm cihazlar, bit olarak bilinen en küçük birim olarak saklar. Bir bit iki değerden birine sahip olabilir: 0 veya 1.
İki durumlu bir cihaz bir problemi çözerken sürekli olarak döngü halinde olmalı, belleği doldurmaması için ara hesaplamaların sonuçlarını yazmalı ve silmelidir. Bu işlem vakit aldığından ötürü; işlem çok dolambaçlı ise, bilgisayar çok uzun bir süre boyunca işlem yapacaktır. Kuantum bilgisayarlar ise, verileri kuantum bitleri veya kısaca kübitler kullanarak depolar ve işlerler. Kübitler yalnızca “evet” ve “hayır” birimler değil, aynı zamanda geçiş durumunda veya hatta aynı anda açık ve kapalı durumda olabilen birimlerdir.
Kuantum bilgisayardaki işlemlerin aynı anda hem açık hem de kapalı olabilmesi çok zaman kazanılmasını sağlar. Bu nedenle de, bir kuantum bilgisayar alengirli problemleri en güçlü geleneksel cihazdan bile çok daha hızlı biçimde çözebilir. Örnek olarak şunu veren biliriz Google kuantum makinesi Sycamore’un sıradan bir süper bilgisayarın 10 bin yılda çözebileceği hesaplamayı 3 dakikadan biraz uzun bir sürede yapabildiğini iddia ediyor.
Birincisi, kuantum hesaplama yapay zekayı/makine öğrenimini artırabilir. Kuantum teknolojisi, verilerdeki kalıpları klasik makinelerden daha hızlı işleyebilir ve tespit edebilir, bu da kuantum AI/ML araçlarını daha doğru ve ölçeklenebilir hale getirir. Örneğin, Kuantum AI araçları, GPS’in reddedildiği alanlarda yüksek algılama, navigasyon ve konumlandırma seçenekleriyle insansız silahlar ve mobil platformlar sağlayabilir. Kuantum AI araçlarıyla donatılan bu tür sistemler, düşman karşı önlemlerinden kaçınmak için rotayı bağımsız olarak değiştirebilir.
Quantum ayrıca internetin bağlantısını, güvenliğini ve hızını önemli ölçüde artırma potansiyeline sahiptir. Sözde kuantum internet, kuantum cihazlarını dolaşıklığı kullanarak birbirine bağlar. Örneğin, Hollanda’daki bilim adamları, teorik olarak hacklenemez bir şekilde başarılı bir şekilde bilgi ileten ve depolayan üç adet tek-kübitlik cihazı karıştırdılar. Büyük ölçekte, kuantum şifreleme kullanan bu mimari, kritik altyapı da dahil olmak üzere internete bağlı cihazları siber saldırılara karşı koruyan süper güvenli bir iletişim altyapısı sağlayabilir.
Kuantum bilgisayarlarda bilgileri temelde farklı bir şekilde işlediklerini unutmayın.
Bu durum, baştan aşağı temelden başlayarak bir yazılım geliştirilmesi gerektiği anlamına gelir. Kuantum bilgisayara piyasada kullanılan gündelik işletim sistemlerini yükleyemezsiniz; sıfırdan yeni bir kuantum işletim sistemine ve uygulamalarına ihtiyacınız olacaktır. Örneğin Çinli bir şirket olan Origin Quantum tarafından oluşturulan Origin Pilot, hesaplama görevlerinin daha iyi yürütülmesini ve kuantum yongalarının otomatik kalibrasyonunun yapılmasını mümkün kılıyor.
Şimdilik, klasik teknoloji bir kuantum bilgisayara atılan herhangi bir görevi yönetebilir. Kuantum üstünlüğü, bir kuantum bilgisayarın klasik muadillerinden daha iyi performans gösterme yeteneğini tanımlar.
IBM ve Google gibi bazı şirketler, daha fazla kübiti bir araya getirmeye ve daha doğru cihazlar oluşturmaya devam ettikleri için yakın olabileceğimizi iddia ediyor.
Kuantum bilgisayarların çabaya değer olduğuna herkes ikna olmuş değil. Bazı matematikçiler, kuantum hesaplamayı sonsuza dek ulaşılmaz kılan, üstesinden gelinmesi neredeyse imkansız engeller olduğuna inanıyor.
Kimin haklı olduğunu zaman gösterecek.